Obezite küresel boyutta gittikçe daha önemli bir halk sağlığı sorunu haline geliyor. Gelişmiş ülkelerde olduğu kadar gelişmekte olan ülkelerde de obezite her geçen gün artış gösteriyor.

Obezite, genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin üstüne çıkmasıdır.

Obesity1

 

Dünya Sağlık Örgütü’nün obezite sınıflandırması esas alınarak obeziteyi belirlemek için yaygın olarak Vücut Kitle İndeksi (VKİ) kullanılmaktadır. VKİ, bireyin vücut ağırlığının (kg), boy uzunluğunun (m cinsinden) karesine (VKİ=kg/m2) bölünmesiyle elde edilen bir değerdir. VKİ boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının tahmin edilmesinde kullanılmakta, vücutta yağ dağılımı hakkında bilgi vermemektedir.

Vücut Kitle İndeksi Sınıflaması – VKİ (kg/m2)

VKI tablo

 

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından Asya, Afrika ve Avrupa’nın 6 ayrı yöresinde yapılan ve 12 yıl süren bir araştırmada 10 yılda obezite görülme sıklığında %10-30 arasında bir artış saptandığı bildirilmiştir.

Aşırı kilo sorunu görülme sıklığı yetişkinlerde Amerika Birleşik Devletleri’nde erkeklerde %33.3, kadınlarda ise %35.3, Avrupa’da ise erkeklerde %32-79, kadınlarda ise %28-78 arasında raporlanmıştır.

Ülkemizde de diğer dünya ülkelerinde olduğu gibi obezite görülme sıklığı gün geçtikçe artmaktadır.

Sağlık Bakanlığı’nca 2010 yılında yaptırılan bir araştırmaya göre Türkiye’de obezite sıklığı

  • Erkeklerde %20,5
  • Kadınlarda ise % 41,0
  • Toplamda % 30,3

olarak bulunmuştur.

Toplamda fazla kilolu olanlar %34,6, fazla kilolu ve şişman olanlar %64,9, çok şişman olanların oranı %2,9 olarak bulunmuştur.

Çocuklar ve adölesanlarda görülme sıklığı ise,

  • 0-5 yaşta obezite sıklığı % 8,5 (erkek %10,1, kız %6,8)
  • 6-18 yaşta obezite sıklığı % 8,2 (erkek %9,1, kız %7,3)

olarak bulunmuştur.

Aşırı kilo ve obezite oluşmadan korunma büyük önem taşımaktadır. Obeziteden korunma, çocukluk çağında başlaması gerekmektedir. Çocuk ve adolesan döneminde oluşan obezite, yetişkinlik dönemi obezitesi için zemin hazırlımaktadır. Bu nedenle aile, okul ve çevre yeterli ve dengeli beslenme ve fiziksel aktivite konularında bilgilendirimesi gerekmektedir.

Obezite tedavisi, bireyin kararlılığı ve etkin olarak katılımını gerektiren, bazen uzun olabilen bir süreçtir. Aşırı kilo sorununun ortaya çıkmasında pek çok faktörün etkili olması ve beraberinde başka sağlık sorunlarının da eşlik edebilmesi bu sorunun önlenmesi ve tedavisini güç ve karmaşık hale getirmektedir. Bu nedenle kilo sorunlarının ve obezitenin çözümü mutlaka hekim kontrolünde yönetilmesi gerekmektedir.

Obezite tedavisinde amaç, gerçekçi bir vücut ağırlığı kaybı hedeflenerek, obeziteye ilişkin hastalık ve ölüm risklerini azaltmak, bireye yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırmak ve yaşam kalitesini yükseltmektir.  Çalışmalara göre vücut ağırlığının 6 aylık dönemde %10 azalması, obezitenin yol açtığı sağlık sorunlarının önlenmesinde önemli yarar sağlamaktadır.

Kilo kontrolü ve obezite tedavisinde farklı yöntemler tek başına veya birlikte kullanılabilmektedir. 

1. Beslenmenin düzenlenmesi – Tıbbi beslenme / diyet tedavisi,

Obezitenin tedavisinde tıbbi beslenme tedavisi anahtar rol oynamaktadır. Obezitede beslenme tedavisi ile:

  • Vücut ağırlığının, boya göre olması gereken (BKİ= 18.5 – 24.9 kg/m2) düzeye indirilmesi hedeflenmelidir. Tıbbi beslenme (diyet) tedavisinin bireye özgü olduğu unutulmamalıdır. Başlangıçta belirlenen hedefler, bireyin olması gereken ideal ağırlığı olabildiği gibi, ideal ağırlığının biraz üzerinde de olabilir.
  • Uygulanacak zayıflama diyetleri yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri ile uyumlu olmalıdır. Amaç, bireye doğru beslenme alışkanlığı kazandırılması ve bu alışkanlığını sürdürmesidir.
  • Vücut ağırlığı boya göre olması gereken (BKİ= 18.5 – 24.9 kg/m2) düzeye geldiğinde tekrar ağırlık kazanımı önlenmeli ve kaybedilen ağırlık korunmalıdır.

Untitled

 

2. Egzersiz ve fizik aktivite

Egzersizin ağırlık kaybını sağlamadaki etkisi halen tartışmalıdır. Buna ragmen fiziksel aktivitenin yağ dokusu ve karın bölgesindeki yağlanmayı azalttığı, diyet yapıldığında görülebilen kas kütle kayıplarını önlediği kesin olarak kabul edilmektedir. Ayrıca kas aktivitesinin artması insulin direncini azalmaktadır ve özellikle başta metabolik sendrom gibi metabolizma ile ilgili problemlerin çözümüne katkı sağlamaktadır. Egzersiz tedavisi ile, tıbbi beslenme tedavisini destekleyici nitelikte bireylerin tekrar kilo almaları belirli ölçüde engellenebilmekte, kas kaybıyla seyreden zayıflama ve tekrar kilo alınmasının önüne geçilebilmektedir.

Yetişkinlerin genelde tavsiye edilen her gün ortalama 30 dakika orta şiddette egzersiz yapması önerilmektedir. Bu düzey bir aktivite günlük 840kj (200kkal) enerji tüketimini sağlar.

Obez bireyde, egzersiz programının uygulanmasında dikkat edilmesi gereken en önemli konular, enerji harcamasını artırırken yaralanma riskinin en düşük düzeyde tutulmasıdır. Önerilen egzersiz programı, bireye özgü olmalı, eğlenceli, uygulanabilir ve bireyin günlük yaşam alışkanlıkları ile uyumlu olmalıdır.

GYM 2

 

3. Bilişsel ve davranışcı müdaheleler

Sağlık sorunlarınının ortaya çıkışında ve/veya çözümünde yaşanan zorluklarda bireylerin bilgi eksiklikleri veya yanlış bilgileri önemli rol oynamaktadır. Dolayısıyla öncelikle yiyecekler, insan davranışları, zihin ve beden işlevleri, etkileşimleri, öğrenmeler, temel bazı fizyolojik bilgiler, yeme içme alışkanlıkları gibi kritik konularda bilgi eksikliğinin giderilmesi, yanlış bilgilerin düzeltilmesi kilo problemlerinin çözümüne önemli katkı sağlamaktadır.

Vücut ağırlığının denetiminde davranış değişikliği yaratmak, fazla ağırlık kazanımına neden olan yemek yeme ve fiziksel aktivite ile ilgili olumsuz davranışları olumlu yönde değiştirmeyi veya azaltmayı, olumlu davranışları ise pekiştirerek yaşam biçimi haline gelmesini amaçlamak esas hedeftir.

4. Hipnoterapi

Hipnoterapi insan zihninin ve bilinç dışının önemli ve biricik potansiyellerini kullanarak başta zihin beden etkileşimi olmak üzere davranışlarda değişikliği başlatır, öğrenmeleri ve bireyin birikimlerini re-organize eder. Yeme içmeye, doymaya dair bireye yeni bakış açıları kazandırılmasını ve kilo alımına yol açan yaşam biçiminde değişiklikler yapılabilmesine olanak sağlar. Bireyin motivasyonunu artırmasına ve korumasına, diyete, egzersize ve davranış değişikliklerine olan uyumunu üst düzeye çıkartmasına yardımcı olur. Davranış değişikliğinin, iyilik halinin uzun süre ve kalıcı olarak korunmasını sağlamaktadır.

Hipnoterapi kilo kontrolünde seçilmiş vakalarda tek başına kullanılabileceği gibi özellikle bilişsel davranışcı yaklaşımlarla ve diyet düzenlemeleriyle birlikte kullanıldığında vakaların genelinde başarılı ve kalıcı sonuçların elde edilmesini sağlamaktadır.

Hipnozla kişinin aşırı kilo almasına neden olan yeme içmeye olan bakışı, alışkanlıkları, beden algısına kişinin beklentileri doğrultusunda müdahele edilmektedir. Eğer yeme içme bozukluğu olarak kendini gösteren altta yatan başka psikolojik sorunlar mevcutsa bunlar da ayrıca çözüme kavuşturulmaktadır.

mental sorun

5. Cerrahi tedavi

Obezite cerrahisinde güncel olarak iki yaklaşım mevcuttur.

Besinlerle alınan enerjinin azaltılmasına yönelik bariyatrik cerrahide hedef, besinlerin sindirim sisteminde emilimlerini azaltmaktır. Bu amaçla bypass, gastroplasti, gastrik bantlama, gastrik balon vb. yöntemleri kullanılır. Bu yaklaşımda vücut kitle indeksi (VKİ) hangi aşamada ameliyat yapılacağına karar vermede kullanılır. VKİ 35’ in üzerine çıkmış bireyler genelde kilolarını azaltabilmek yönünde farklı yöntemler denemelerine ragmen kilo verememişlerse çoğunlukla cerrahi tedavi gündeme geliyor. VKİ’ 35-40 arasında ve obeziteye bağlı şeker hastalığı, yüksek tansiyon, karaciğer yağlanması, uyku apnesi gibi en az iki yandaş rahatsızlığın olması durumunda ameliyat yapılıyor. VKİ 40’ ın üzerinde ise mutlaka cerrahi tedavi öneriliyor.

Çözüme ulaştıran bir tedavi seçeneği olmaktan daha çok kozmetik tarafı ağır basan bir diğer cerrahi yaklaşım plastik cerrahidir. Plastik cerrahide amaç, vücudun çeşitli bölgelerinde biriken yağ dokularının uzaklaştırılmasıdır. Tedavi estetik ağırlıklıdır ve eğer hasta obezite’ yi ortaya çıkaran yaşama biçiminde değişiklikler yapmazsa vücutta obeziteye götüren yağ birikimi tekrar gerçekleşmektedir.

Kaynaklar:

  • Türkiye Halk Sağlığı Kurumu – Obezite, Diyabet ve Metabolik Hastalıklar Daire Başkanlığı yayınları
  • World Health Organization. Obesity and Overweight Fact Sheets
  • Hypnotic Enhancement of Cognitive-Behavioral Weight Loss Treatments—Another Meta-Reanalysis – Irving Kirsch, University of Connecticut / Journal of of Consulting and Clinical Psychology. 1996. Vol.64, No. 3, 517-519

Share This

Share this post with your friends!