“Güçlü taraflar zaten güçlü, sen zayıf taraflarını güçlendir, herşey güzel olur.” Formül buysa üzgünüm işe yaramıyor..!
Böyle bir soruya insanlar sıklıkla “sevdikleri” ya da “güçlü yanlarını” geliştirmeye devam etmekten daha çok “zayıf yanlarını”, “sevmedikleri ya da sevilmeyen özelliklerini”, “hatalı taraflarını” değiştirmek istediklerini söylüyorlar. Bunu yaparken “-güçlü yanlarım hep burada değişmeden sapasağlam kalacak…” ve “-ben zayıf yanlarımı geliştireyim de herşey güzel olsun…” gibi bir düşünce geliştiriyorlar. Yapılan gözlem ve değerlendirmelerde gerçekten kişiler bu zayıf taraflarını iyileştirmeye çaba harcıyorlar. Güçlü yanları da öylece “güçlü” kalmaya devam etmiyor maalesef.
Yapılan bilimsel çalışmalar “zayıf yanlarımıza” odaklanıp, “gerçekci olmayan hedefler koyup” onları değiştirmeye çalışmanın hayal ettiğimiz, arzuladığımız gibi iyi sonuçlar doğurmayabileceğini, zaman kaybı yaşayıp mutsuz olabileceğimizi söylüyor.
Çalışmalar “güçlü yanlarımıza” daha da odaklanıp, bizi ayakta tutan, başarıya ulaştıran, hayatımızı kazanmamıza yardımcı olan güçlü yanlarımıza yeniden odaklanıp, farklı açılardan bakarak onları hayatımızın başka taraflarında da sorunları çözmek, iyileşmek, daha iyisini yapabilmek için kullanmanın bizi daha başarılı ve “daha “mutlu” ve elbette “daha az depresif” yapabileceğeni söylüyor.
Özetle, olumlu olana, güçlü taraflarına daha çok odaklan, bugün burada seni hayatta bir yerlere taşıyan, varlığını ayakta tutan, biricik özelliklerine sahip çık, onları geliştir ve başka alanlarda kullan. Kendine değer ver. Daha mutlu ve başarılı olduğunu göreceksin.