Rüyayı görenin rüyasını yorumlama işi de rüya ya benzer. Bilinçdışı olarak başlayan süreç bilinçli anlam yaratmaya, rüyayı kendince bir yerlere koymaya doğru ilerler. İlişkiler de, rüya görmek ve daima gördüğün rüyayı yorumlama işi gibidir. Hayatın gerçekliği ilişkiyi salt bir rüya olmaktan beri tutar ısrarla. İlişkiyi sürdüren rüyada olmayı gözü açık sürdürebilmektir. Bitmeyen bir yorumlama işi olarak ilişki, kendi gizemini orada olmayan anlamın daima aranmasına borçlu gibidir. İlişkinin tarafları sürekli birbirlerine “bu rüyayı sürdürme yardımcı ol” derken, “seninle bir rüyada gibiyim” diyerek minnettarlığını çoğunlukla gizli, belirsiz bir şekilde, bazen de açık açık olarak dile getirirler.Rüyanın esas işlevlerinden birisi de uykuyu sürdürmektir. Bazen bunu başaramasa da yaşıyor oluşumuzu, medeniyetimizi uykuya ve dolayısıyla rüya görmeye borçlu olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz. İlişkilerimiz bir tür uyku olan hayatımızın rüyaları gibidir. Hayatta kalmamıza, ona sımsıkı tutunmamıza, ihtiyaçlarımızın ötesine geçip, bilinçdışı arzularınızın peşine düşebilmemize, tarihin ve medeniyetin bir parçası olabilmemize yardım eder. Kadın erkek ya da başkaca ilişkilere dair her türlü acı veren habere rağmen güzel bir Cuma gününün sözü şu olsun: Birinin rüyası olmayı tecrübe edin. Bunu o birinden öğrenin. Birbirinizin rüyası olmaya devam edin. Rüyaları olan birisi olarak kendinize güvenin; nasıl bir rüya olunabilir keşfedin. İlişkinin, sizi, kendiliğinizi ve yaşamı koruduğunu hep hatırlayın. Bazen rüyanızı bir terapistle yorumlamak size iyi gelir; ilişkinize bir de bu yönden birlikte bakın….
Görsel: @andhikaramadhian